CEZA HUKUKU

Ceza hukuku, suçları ve bunların cezalarını inceleyen bir hukuk dalıdır. Bir bütün olarak topluma zararlı olduğu düşünülen davranışlar nedeniyle bireylerin kovuşturulmasını içerir. Ceza hukukunun temel amacı, kamu güvenliğini ve düzenini sağlamak ve suç teşkil eden davranışı caydırmaktır.

Ceza hukuku, trafik ihlalleri gibi küçük ihlallerden saldırı, hırsızlık, uyuşturucu ticareti ve cinayet gibi daha ciddi suçlara kadar geniş bir suç yelpazesini kapsar. Cezai kovuşturma süreci genellikle kolluk kuvvetleri tarafından yapılan bir soruşturma ile başlar, ardından bir tutuklama ve resmi suçlamalar gelir. Yapılan soruşturma ile şüphelinin atılı suçlamayı işlediğine ilişkin yeterli şüphenin oluşması halinde iddianame düzenlenerek Mahkemeye sunulur. Mahkemenin iddianameyi kabulü ile kovuşturma süreci başlar. Sanığa daha sonra mahkemede de kendini savunma fırsatı verilir. Savcının şüpheli hakkında atılı suçlamayı işlediğine yönelik yeterli şüphesinin oluşmaması halinde kovuşturmaya yer olmadığına kararı (takipsizlik) verilir.

Ceza hukukunda ispat yükü, sanığın söz konusu suçu işlediğini makul bir şüphenin ötesinde kanıtlaması gereken iddia makamındadır. Suçun araştırılması için makul şüphe gerekirken sanığın kovuşturulabilmesi için makul şüpheden fazla yeterli şüphe gerekmektedir. Bu yeterli şüphe ise, eldeki delillere göre sanığın beraat etmesinden çok ceza alma durumunun söz konusu olduğu hallerde geçerlidir. Sanık suçlu bulunursa para cezası, denetimli serbestlik, hapis olmak üzere bir dizi cezayla karşı karşıya kalabilir.

Ceza hukuku, bireylerin ve bir bütün olarak toplumun güvenliğini ve refahını korumaya yardımcı olduğu için hukukun önemli bir alanıdır. Polis, savcılar ve mahkemeler dahil olmak üzere çeşitli kolluk kuvvetleri tarafından uygulanır ve suç mağdurlarına adalet sağlamak ve suçluları eylemlerinden sorumlu tutmak için tasarlanmıştır.

Ceza hukukunda amaç suçluları eylemlerinden sorumlu tutmak olmak kadar lehine düzenlemeler getirerek suçlunun hak ettiği cezayı almasını ya da suç işlenmesine rağmen hiç ceza almamasını sağlar. Mesela haksız tahrikte, diğer kişinin böyle bir davranışı haklı çıkaracak hiçbir şey yapmamış olmasına rağmen, bir kişinin başka bir kişiyi kışkırtmayı amaçlayan bir şekilde kasıtlı olarak davrandığı bir durumu ifade eder. Bu durumda elbette kanun koyucu haksız tahrike uğrayan kişiyi de koruyan düzenlemeler getirmiştir. Bu ve benzeri sanık, şüpheli, müşteki lehine düzenlemelerin avukat aracılığı takibi bireylerin yararına olacaktır.