Aile hukuku, evlilik, boşanma, çocuk velayeti, nafaka, evlat edinme ve diğer ilgili konular gibi aile ilişkileriyle ilgili konuları ele alan bir hukuk uygulama alanıdır. Aile hukukunun birincil odak noktası, aile içi anlaşmazlıklar veya aile ilişkilerini etkileyen sorunlarla karşı karşıya kalan bireylere veya ailelere yasal çözümler sağlamaktır. Aile hukuku konuları asil tarafından takip edilebileceği gibi avukat aracılığı ile de takibi yapılabilir. Ancak aile hukukuna ilişkin hususlar kişileri birinci derecede etkilediğinden takibinin bir avukat tarafından yapılması manevi olarak en az etkilenmelerine yardımcı olacaktır. Ayrıca vatandaşların yasal seçenekleri hakkında bilinçli kararlar vermelerine yardımcı olmak için yasal tavsiye ve rehberlik sağlayabileceğinden hak kaybına uğramalarının da önüne geçilecektir.

EVLENME

               Birbiriyle evlenecek on yedi yaşını doldurmuş erkek ve kadın, içlerinden birinin oturduğu yer evlendirme memurluğuna birlikte sözlü veya yazılı başvururlar. Bu yaş sınırı olağanüstü hallerde hâkim kararı ile pek önemli bir sebeple onaltı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir. Gerekli belgelerin de evlendirme memurluğuna verilmesinin ardından evlendirme memuru, evlenme koşullarının varlığını tespit ederse evlenme töreni ayırt etme gücüne sahip iki tanığın önünde açık olarak yapılır. Evlendirme memuru, evleneceklerden her birine birbiriyle evlenmek isteyip istemediklerini sorar. Evlenme, tarafların olumlu sözlü cevaplarını verdikleri anda oluşur. Buna göre sözlü cevaplarının akabinde henüz imzalar atılmamışsa dahi taraflar birbirlerinin mirasçıları da olur

BOŞANMA

Boşanma, bir evliliği veya evlilik birliğini sona erdirmenin yasal sürecidir. Evliliğin hukuki görev ve sorumluluklarının sona erdirilmesi, mal ve varlıkların taksimi, çocuk velayeti ve nafakasının tespiti ve evliliğin sona ermesi ile ilgili diğer konuların halledilmesini kapsar.

Boşanma eşlerden biri veya her ikisi tarafından başlatılabilir ve anlaşmalı veya çekişmeli olabilir. Çekişmeli boşanmada eşler mal paylaşımı, çocukların velayeti gibi bir veya daha fazla konuda anlaşamazlar ve mahkemenin takdirine bırakırlar. Anlaşmalı boşanmada imzaladıkları boşanma protokolü ile mahkemeye başvurarak evlilik birliğini sona erdirebilirler. Anlaşmalı boşanabilmek için eşlerin en az bir yıl evli kalmış olmaları ve tüm konularda anlaşmış olmaları gerekmektedir. Yalnızca çocuğun velayeti hususunu Mahkemenin takdirine bırakabilirler. Yine aynı şekilde protokolde yer alan velayet düzenlemesinin çocuğun üstün yararına ters düştüğü kanaatinde olan Mahkeme tarafların anlaştığı şekilde velayeti kabul etmeyip kendi takdirine göre değişiklik yapabilir.

Boşanma, genellikle stresli ve duygusal bir süreçtir. Eşlerin yanı sıra, boşanma çocukları da etkileyebilir. Bu nedenle, boşanma işlemi sırasında bir boşanma avukatı veya aile danışmanı ile çalışmayı tercih etmekte fayda vardır.

VELAYET

Velayet, bir çocuğun bakımını, kontrolünü ve sorumluluğunu ifade eden yasal bir terimdir. Aile hukukunda, velayet tipik olarak, ebeveynlerin çocuklarının veya çocuklarının yasal ve fiziksel velayetini kimin alacağını belirlemesi gerekebileceği boşanma veya ayrılıkla ilişkilendirilir.

Yasal velayet, bir ebeveynin çocuk adına eğitim, tıbbi bakım ve din ile ilgili kararlar gibi önemli kararlar alma hakkı ve sorumluluğunu ifade eder. Fiziksel velayet, bir ebeveynin çocuğa bir ev sağlama ve onların bakımıyla ilgili günlük kararlar alma hak ve sorumluluğunu ifade eder.

Velayetin belirlenmesi karmaşık ve duygusal bir süreç olabilir ve genellikle çocuğun yüksek yararı, her ebeveynin çocuğun ihtiyaçlarını karşılama yeteneği ve çocuğun her bir ebeveynle olan ilişkisi gibi faktörleri içerir. Çocuğun velayetinin belirlenmesinden mahkeme sorumludur. Çoğu durumda, mahkeme neyin çocuğun yüksek yararına olduğunu belirlemeye çalışacak ve çocuğun her bir ebeveynle olan ilişkisi, her bir ebeveynin çocuğun ihtiyaçlarını karşılama yeteneği ve herhangi bir istismar veya istismar geçmişi gibi faktörleri göz önünde bulunduracaktır.

Mahkemeler, özellikle çocuğun yaşının büyük ve tercihini ifade edecek kadar olgun olması durumunda çocuğun tercihlerini de dikkate alabilir. Ancak bu durumda da yine çocuğun üstün yararını göz ardı etmeyecektir.

VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI

Bir ebeveynin yer değiştirmesi, çocuğun ihtiyaçlarında bir değişiklik veya istismar veya ihmal kanıtı gibi koşullarda önemli bir değişiklik olması durumunda velayet düzenlemelerinin değiştirilebileceğini belirtmek önemlidir. Bu gibi durumlarda, bir ebeveynin mahkeme aracılığıyla velayet kararının değiştirilmesi istemli velayet değişikliği davası açılmalıdır.